Doğu Blokundan Sonra Avrupa

KÜRESELLEŞEN DÜNYA
C.DOĞU BLOKUNDAN SONRA AVRUPA’DA YENİ ARAYIŞLAR
1.İKİ ALMANYA’DAN TEK DEVLETE
II. Dünya Savaşı′ndan yenilen Alman toprakları Müttefikler tarafından işgal edilerek Doğu ve Batı şeklinde ikiye ayrılmıştı. Doğu Almanya SSCB′nin, Batı Almanya ise ABD, İngiltere ve Fransa′nın kontrolüne girmişti. İki Almanya′nın birleştirilmesi, soğuk savaş döneminin önemli konularından biri olmuş, II. Dünya Savaşı′ndan sonra Almanya ile barış antlaşması da yapılamamıştı.

Berlin Duvarı Yıkılıyor…
«   Almanya′nın birleştirilmesi çabaları, Doğu Blokunun çökmesi ile birlikte 1989′da ortaya çıktı. Ülkede demokrasi için halk hareketi başladı. Doğu Almanya tarafından 1961 ′de inşa edilen Berlin Duvarı 9 Kasım 1989 tarihinde önce geçişe açıldı, sonra da yıkıldı.
«   Batı Alman Başbakanı Helmut Kohl iki Almanya′nın birleşmesini öngören bir plan hazırladı. Doğu Almanya′da 500.000 askeri bulunan SSCB plana karşı çıktı. Batı Alman Hükümeti, Haziran 1990′da SSCB′ye ekonomik sıkıntılarını aşabilmesi için 5 milyar mark tutarında kredi verebileceğini açıkladı.

Sovyetler İkna Ediliyor…
22 Haziran 1990′da ABD, İngiltere, Fransa ve SSCB ile Doğu ve Batı Almanya arasında Berlin′de “4+2 Toplantısı” yapıldı. SSCB ilke olarak iki Almanya′nın birleşmesini kabul etti.
16 Temmuz 1990′da da Batı Almanya ile SSCB arasında Moskova′da bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya göre, iki Almanya birleşecek ve tam egemenliğe sahip olacak, NATO′ya girebilecek ve Sovyet askerleri 3 yıl içinde Alman topraklarından çekilecekti. 12 Eylül 1990′da Moskova′da birleşmeyle ilgili “4+2 Antlaşması” imzalandı. Antlaşmanın 3 Ekim 1990′da yürürlüğe girmesiyle iki Almanya resmen birleşti.

2.AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU’NDAN (AET) AVRUPA BİRLİĞİNE (AB)
BATI AVRUPA BİRLİĞİ (BAB)
Batı Avrupa Birliği, Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg tarafından 1948′de Brüksel Antlaşması ile kurulmuş siyasi ve askeri bir savunma örgütüydü. 1954′te Paris Antlaşması ile Fransa, Batı Almanya ve İtalya′nın katılımı sağlandı.

AVRUPA KÖMÜR ve ÇELİK TOPLULUĞU′NDAN AVRUPA BİRLİĞİ′NE
Avrupa Birliği′nin temelini 1951′de kurulan “Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu” oluşturmaktadır.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, 18 Nisan 1951′de Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanan Paris Antlaşması ile kurulmuştur. Yine bu ülkelerin imzaladığı 25 Mart 1957 tarihli Roma Antlaşması ile bir de “Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu” kuruldu.

Birlik Güçlendiriliyor…«   1960′iı yıllarda şekillenen Avrupa Ekonomik Topluluğu 1973 yılında İngiltere, Danimarka ve İrlanda′nın katılımıyla genişledi. Aralık 1974′te Paris Zirvesi′nde “Avrupa Konseyi” kuruldu. 1979′da “Avrupa Parlamentosu” oluşturuldu. Bir sonraki genişleme dalgası 1981′de Yunanistan, 1986′da İspanya ve Portekiz′in katılımı ile gerçekleşti. Üye sayısı 12′ye çıktı. Avrupa Topluluğu ülkeleri, 1986 yılında siyasi bütünleşmeye gitmek için Avrupa Tek Senet′i kabul etti.
«   Doğu Blokunun dağılması sonrasında topluluk ülkeleri, ekonomi ve para birliğinin yeterli olmadığına ve siyasi birliğin kurulmasına karar verdi. Avrupa′nın güvenliği konusu öne çıkarıldı. AET üyeleri uluslararası alanda daha etkin hale gelebilmek amacıyla Maastricht Anlaşması′nı yaptı. AET, 1992 yılında “Avrupa Birliği” olarak yeniden isimlendirildi.
«   Roma Antlaşması üye ülkeler arasında önce gümrük birliğini öngörmüş, ortak tarım, ulaştırma, rekabet gibi diğer birçok alanda ortak politikalar oluşturulması, ekonomik politikaların yakınlaştırılması, ekonomik ve parasal birlik kurulması, ortak bir dış politika ve güvenlik politikası oluşturulmasını hedeflemiştir.

a.Maastricht Kriterleri
1990-91 yılları arasında Avrupa Topluluğu üyesi ülkeler Avrupa′nın güvenliği ile ilgili çalışmalara hız verdi. 7 Şubat 1992′de 12 üye devlet Hollanda′nın Maastricht kentinde Avrupa Birliği′ni kuran Maastricht Antlaşması′nı imzaladı. 1 Ocak 1993′te yürürlüğe giren bu antlaşma ile; Avrupa ekonomik ve para birliği, güvenlik ve dış politika ortaklığı, Avrupa vatandaşlığı, adalet ve içişleri işbirliği oluşturuldu. Batı Avrupa Birliği′nin Avrupa′nın tek güvenlik sistemi haline getirilmesi kabul edildi.
Maastricht Antlaşması′nda ekonomik birliğin aşamaları, bu süreçte izlenecek ekonomik politikalar ile bunların gerektirdiği kurumsal değişiklikler düzenlenmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde ekonomik birliğin son aşamasına geçiş öncesinde, üye ülke ekonomileri arasındaki farklılıkların giderilebilmesini için bazı kriterler tespit edilmiştir.

b.Kopenhag Kriterleri
21-22 Haziran 1993′te Kopenhag Zirvesi′nde Doğu Avrupa ülkelerinin birliğe dahil olabilmesi için gerekli koşullar tespit edildi. Bu kriterler Türkiye için de geçerlidir.

Avrupa Birliği′ne Tam Üyelik İçin Belirlenen Kriterler

I.Siyasal Kriter
♦          İstikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasiye sahip olma
♦          Hukuk devleti ye hukukun üstünlüğü ilkelerini benimsemiş olma
♦          İnsan haklarına saygılı olma
♦          Azınlıkların korunması konusuna önem verme

II.Ekonomik Kriter
♦          Etkin bir piyasa ekonomisine sahip olma
♦          AB içinde rekabet edebilme kapasitesini sağlamış olma

III. Topluluk Müktesebatına Uyum Kriteri
♦          AB′nin siyasi birlik ile ekonomik ve parasal birlik hedeflerini kabul etme
♦          AB′nin aldığı kararlara ve uyguladığı yasalara uyum sağlayabilme

c.AB ve Dünya

AB′nin Genişleme Süreci Devam Ediyor…
Genişleme dalgası 1995′te Avusturya, Finlandiya ve İsveç′in katılımıyla sürmüş ve üye sayısı 15′i bulmuştur. Avrupa Birliği′nin en son ve kapsamlı genişlemesi 1 Mayıs 2004 tarihinde tamamlanmış ve Macaristan, Polonya, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Estonya, Slovenya ve Kıbrıs Rum Yönetimi AB tam üyeliğine kabul edilmiştir.
Son genişlemeyle 25 üyeli AB′nin nüfusu 450 milyona ulaşmış, yüzölçümü ise % 23 oranında artmıştır. 1 Mayıs 2007 tarihinde ise Bulgaristan ve Romanya birliğe üye olmuştur. Türkiye, Hırvatistan ve Makedonya ise aday ülke statüsündedir.

Amsterdam Antlaşması ve Birliğin Genişleme Kararı
15 Temmuz 1997′de Amsterdam Zirvesi′nde kabul edilen Amsterdam Antlaşması ile Avrupa Birliği′nin yeni genişleme stratejisi belirlendi. Amsterdam Antlaşması′nda şu hedeflere yönelik kararlar alındı:

♦          İstihdamı ve yurttaşlık haklarını birliğin merkezine yerleştirmek
♦          Hareket özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmak ve güvenliği güçlendirmek
♦          Avrupa′yı dünya genelinde daha etkin hale getirmek
♦          Birliğin genişlemesi amacına dönük olarak kurumsal yapıyı daha etkin kılmak

Avrupa Birliği′nin Hedefleri
♦          Tek Avrupa pazarı kurmak

♦          Ekonomik ve sosyal bütünleşmeyi güçlendirmek ve üyelerin ekonomi politikalarını yaklaştırmak
♦          Ekonomik ve parasal birlik oluşturmak
♦          Ortak bir dış politika ve güvenlik politikası uygulamak
♦          Avrupa vatandaşlığı kavramını oluşturmak
♦          Hukuk ve içişleri alanında daha sıkı işbirliğini gerçekleştirmek
♦          İnsan haklarını topluluk hukukunun genel ilkesi olarak kabul etmek

3.NATO’NUN AVRUPA’DA GENİŞLEMESİ
NATO 1949′da 12 ülke tarafından kurulmuştu. Kuruluş bildirgesinde NATO′nun genel amacı, “Kuzey Atlantik bölgesinde, istikrar ve refahın temini ile üyelerinin özgürlüğü, ortak mirası ve uygarlığının korunması” olarak belirtilmişti.
NATO, SSCB′nin dağılması ve Varşova Paktı′nın ortadan kalkması ile yeni bir kimlik arayışına girdi. Bu süreçte üye sayısını arttırarak etki sahasını genişletmeyi hedefledi. Eski Varşova Paktı üyeleriyle ilişkilerini geliştirdi.

Varşova Paktı Öldü, Yaşasın NATO!
1994 Ocak ayında Brüksel Zirvesi′nde bir araya gelen NATO liderleri, diğer Avrupa ülkelerinin üyeliğine açık olduklarını açıkladı. 1997 Madrid Zirvesi′nde NATO′ya katılım görüşmelerine davet edilen Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya 1999 Washington Zirvesi′nde üyeliğe kabul edildi.
2004 Mart ayında Estonya, Litvanya ve Letonya ile Slovenya, Slovakya, Bulgaristan ve Romanya′nın katılımı ile üye sayısı 26′ya ulaştı. 2004 İstanbul Zirvesi′nde ise Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya için üyelik sürecinin sürdürülmesine, Ukrayna′nın üyelik süreci için çalışmalar yapılmasına karar verildi.

NATO′nun Askeri Girişimleri
NATO, 1995 yılı sonunda tarihinde ilk kez BM′nin verdiği yetkiyle, Bosna′daki barış anlaşmasının askeri hükümlerinin uygulanması için çok uluslu bir güç (IFOR) oluşturdu. 1999′da Kosova′daki Sırp güçlerini geri çekilmeye zorlamak için hava saldırısı düzenlendi. Bu, NATO tarihindeki en geniş kapsamlı askeri operasyondur.
NATO, 2003 yılında da tarihinde ilk kez operasyonlarını Avrupa dışına taşıdı. Afganistan′da BM kararıyla oluşturulan barış gücünün komutasını üstlendi.

Bir Dönüm Noktası, 11 Eylül 2001
11 Eylül saldırıları NATO için de bir dönüm noktası oldu. Dönemin NATO Genel Sekreteri, ittifakı kuran Washington Antlaşması′nın 5. maddesini derhal yürürlüğe soktu. Böylece, ABD′ye yapılan saldırı tüm ittifaka yapılmış sayılıyordu. Rusya′nın ABD′ye destek veren açıklamaları, NATO-Moskova ilişkilerinin gelişmesine yardımcı oldu.
2002 yılının Mayıs ayında NATO-Rusya Ortaklık Konseyi′nin kurulması kararlaştırıldı. Bu konsey, terörle mücadele ve diğer güvenlik tehditleri gibi konularda, NATO′nun karar verme sürecinde Rusya′ya eşit rol veriyordu.

D.TÜRKİYE’DE AVRUPA BİRLİĞİ
TÜRKİYE’NİN AB SERÜVENİ
«   Türkiye, 31 Temmuz 1959′da Avrupa Ekonomik Topluluğu′na (AET) “ortak üyelik” başvurusunda bulunmuştur. 1963 yılında Türkiye ile AET arasında imzalanan Ankara Antlaşması, hedef olarak Türkiye′nin tam üyeliğini öngörmüştür.
«   AET, Türkiye′nin 1960′lı yıllardaki topluluğa katılma çabalarını olumlu karşılamıştır. Çünkü bu dönemde hızlı bir kalkınma sürecine giren Avrupa ekonomileri için Türk işçisi daha düşük ücret demekti.
«   İlişkiler Yavaşlıyor…
«   1970′li yıllarda Türkiye′nin AET ile ilişkilerinde ekonomik ve siyasi nedenlerden dolayı bir yavaşlama süreci yaşandı. 12 Eylül 1980 askeri darbesi Türkiye′nin AET ile olan ilişkilerini daha da bozdu. Avrupa Parlamentosu 22 Ocak 1982′de Türkiye′de demokrasi ve insan haklan sağlanıncaya kadar Türkiye ile olan ilişkilerini dondurdu.
«   İlişkiler 1986 yılında yeniden kuruldu. Ancak Yunanistan′ın sürekli vetosu nedeniyle Türkiye bu dönemde AET′den mali yardım alamadı.
«   Gümrük Birliği Gerçekleşiyor…
«   Türkiye ile AB arasında 1 Ocak 1996′dan itibaren geçerli olacak şekilde Gümrük Birliği anlaşması imzalandı. Türkiye, AB ülkelerine yönelik olarak gümrük vergilerini kaldırdı. Üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesi uygulamaya başladı.
«   1999 Helsinki Zirvesi′nde Türkiye, AB′ye aday ülke olarak kabul edilmiş, diğer aday ülkeler ile eşit konumda olacağı açık ve kesin bir dille ifade edilmiştir. Nisan 2000′de Lüksemburg′da toplanan Ortaklık Konseyi, Gümrük Birliği′nden bu yana üzerinde çalışılan hizmetler alanındaki müzakerelerin başlatılması kararı almıştır.

Türkiye AB′ye Uyum yasalarını Çıkarıyor…
2001 yılında Türkiye′de gerçekleştirilen anayasa değişiklikleri, hukuki ve ekonomik alanlarda gerçekleştirilen reformlar, AB ile olan ilişkilerde ilerlemeye yol açtı. 1 Ağustos 2002′de 14 maddeden oluşan Avrupa Birliği Uyum Yasaları TBMM tarafından kabul edildi.

TBMM′de kabul edilen bu uyum yasalarına göre,
♦          Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar dışındaki tüm idam cezaları kaldırılarak müebbet hapse dönüştürülmüştür.
♦          Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde de RTÜK denetiminde yayın yapılması, bu farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı′nın denetiminde özel kurslar açılması sağlanmıştır.
♦          Azınlık vakıflarına taşınmaz mal kolaylığı getirilmiştir.
♦          Derneklerin yurtiçi ve yurtdışı örgütlenmeleriyle, toplantı ve gösteri özgürlüğü önündeki bazı engeller kaldırılmıştır.
TBMM, Temmuz 2003′te 7.Uyum Paketi′ni de kabul ederek AB′ye uyum çalışmalarının hukuki boyutunu büyük ölçüde tamamladı.

Bu uyum paketi ile,
♦          İfade özgürlüğünün kapsamı genişletilmiştir.
♦          Yayın imhasına son verilmiş, işkence suçunun soruşturulması öncelikli işlerden sayılmıştır.
♦          Çocuk mahkemelerinde yaş sınırı 15′ten 18′e çıkarılmıştır.
♦          Başbakan′ın teklifi ve Cumhurbaşkanı′nın onayı  ile atanması öngörülen MGK Genel Sekreteri′nin görevleri yeniden tanımlanmış ve MGK′nın her ay yerine iki ayda bir toplanması benimsenmiştir.
Aralık 2004 Brüksel Zirvesi′nde Türkiye′ye 3 Ekim 2005 tarihinde başlamak üzere müzakere tarihi verildi. Müzakereler halen sürmektedir.

Avrupa Birliği′nin Kurumsal Yapısı

Avrupa Birliği′nin temel kurumları şunlardır:
♦          Avrupa Parlamentosu: Her 5 yılda bir seçilen 626 üyeden oluşur.
♦          Avrupa Birliği Konseyi: Avrupa Birliği′nin karar alma organıdır.
♦          Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi
♦          Avrupa Birliği Komisyonu: Kurucu anlaşmaların, yürütme organı ve topluluk çıkarlarının koruyucusudur.
♦          Adalet Divanı: Topluluk hukukuna uyulmasını sağlar.
♦          Sayıştay: AB′nin gelir ve gider denetimini yapmakla görevlidir.
♦          Avrupa Yatırım Bankası: Birliğin dengeli gelişimine katkıda bulunan projelere kredi sağlanmasını amaçlar.
♦          Avrupa Merkez Bankası: AB′nin para politikasını uygulamakla görevlidir.

Avrupa Konseyi
Avrupa Birliği′nden bağımsız olarak kurulmuş, temel insan hak ve özgürlüklerini garanti eden her ülkenin üye olabileceği bir oluşumdur. Bu kurum, hükümetler arası diyalogu geliştirmeye çalışmakta ve Avrupa ülkelerinin sorunlarına çözüm yolları araştırmaktadır.

Avrupa Konseyi′nin temel görevleri şunlardır:
♦          İnsan hakları ve demokrasinin denetlenip uygulanması için çaba harcamak
♦          Toplumsal problemlere çözüm önerileri getirmek
♦          Kültürel bir Avrupa kimliğinin oluşması için çalışmak.

www.tarihtendersler.com