İngilizlerin 1919’da İngiltere’de yayınladıkları bu kitapta Ermeni dönmesi olduğu hatta Sultan Alparslan’in 1076 da yıktığı o küçük Ermeni krallığını sancağını taşıdığını
Ve yine; Sevr gereği Doğu da Ermenistan kurulacaksa bu Ermenistan’nın kimlerle kurulması gerektiğini..
Ve yine; 1915 tehcirinden dolayı Ermeni tebası, halkı bulmanın zor olduğunu ve bunu aşmak için daha önceden planlanan projelerin bu kitapta deşifre edildigini okuyunca şok olacaksınız…
Kitabın yazarı ise İngilizlerin Diyarbakır konsolosluğunda özel görevli konsolos yardımcısı olan Tomas ve eşi Ester Mugirdicyanlar.
Bu konsolosun özel görevi ise,
tehcirde Alevi ve Kürtlerin içine sızdırılan Hoybun ve Taşnak Ermenilerinin kaydını tutup organizasyonunu yapmak.
Fotoğraf arkası notu: Elaziz [Elazığ], Seyid Rıza ve oğlu Şeyh Hüseyin ve diğer sergerdeler mahkemeye giderlerken, 1. Demenan Aşiret Reisi Hiso Seydo, 2. Seyid Rıza’nın oğlu Şeyh Hüseyin, 3. Seyid Rıza (Foto: Hasan Saltık Arşivi).
Kitabın yayınlandığı yer ve yayınlandığı dönem çok manidar.
Doğu ve Güneydoğu’nun konsolosluklarındaki özel görevliler bilinmedikçe,
ve yine;
Bölgedeki kiliseleri devlet eliyle restore edip!
Papazların ve Pastörlerinin faaliyetlerini serbest bıraktığımız için bu ihanet bitmez.
Bu konsolosların özel çalışmalarına göre;
1915 Ermeni tehcirinde, ileride kurulması planlanan Ermenistan ve Kürdistan için meşhur intikamcı Ermeni çetelerinin örgütü Taşnak ve Hoybun içinden Alevi ve Kürt ailelerin içine yerleştirilen 40 bin Ermeniyi ve aşiretleri öğreniyoruz.
Seyit Rıza 1076 da Alparslan’ın yıktığı bir küçük Ermeni Krallığının Sancağını taşıyormuş.
Bu sancağı astronomik bir bedelle İngiliz hükumeti adına Seyit Rıza’dan satın almak istemişler.
Seyit Rıza”da önce Sancağın varlığını inkar etmiş, ama Ermenice konuşulunca Sancağı getirmiş. Bu sancağı Ingiltere Devleti adına satın almak istediklerini söyleyenlere “hayır satmam” der, Seyit Rıza çok astronomik bir bedel vereceklerini söylemelerine rağmen yine “hayır olmaz vermem” der. Bu sancağın dedelerinden aktarıla aktarıla kendisine vasi olarak geldiğini anlatıp “madem ki Doğu’da bir Ermenistan kurulacak, o zaman kurulacak Ermenistan’ın Kralı ben olmalıyım” der.
Öyle ya, sancak bende, sancaktar vasi benim der Rıza Seyitliği de hikaye tabi.
Kitaba göre kurulacak Ermenistan’ın kralı belli olmuştu, Bu kral sancak taşıyan Seyit Rıza”dır.
Peki bu krallık icin Ermeni cemaatı nereden bulunacak?
Öyle ya tüm Ermenilere soykırım yapmışız!
Halep ve civarına sürgün etmişiz ya…
onu da yine onlardan öğreniyoruz…
Dersim Coğrafyası Tunceli, Erzincan, Elazığ, Sivas, Malatya, Bingöl ve Erzurum”un bir ilçesi yani hepsine birden Dersim deniliyor…
Kapadokya gibi bir coğrafyanın adıdır Dersim…
Kapadokya’da da beş il vardır…
Bugun Balikesir veya Antalya Alevisine hic bir şekilde şüpheyle bakılmaz.
Ama kişi, Dersim alevisiyim diyorsa işte orada bütün tereddütler oluşuyor…
Bu tereddütlerin asıl sebebi
Hoybun ve Taşnak çetelerinden seçilip Alevilerin içine sızdırılan bu intikamci kriptolardır. 93 harbinden beri doğu bölgemizde bize her türlü kötülüğü yapan
sahipsiz kadınlara tecavüz edip toplu mezarlara gömen bu Taşnak ve Hoybun çeteleri aile süsü altında ve mağduriyet rolüyle;
Anterlere,
Septi Aşiretine,
Milli Aşiretine,
Miroğlu Aşiretine…
Güzelce yerleştirilmiş.
Biz uyurken taa 1821 den itibaren Doğu’da Kürtce sözlük çalısmalarını yapan Papazlar da bölgedeki kilise ve konsolosluklardaki bu çok özel görevlilerdi…
Kitapta onlara da yer verilmiş.
SEVR-de Kürdistan ve Ermenistan projesini bize dayatmışlar, bizde yenilgi şoku ile kabul etmişiz.
Kurulacak Ermeni krallığına bir kral ve 40 bin kişilik teba çalışmalarını da yıllar evvel organize etmişler!
Biz ise Türküm diyeni Zeytindağı”na sürgüne gönderiyoruz o yıllar!..
O dönem biz ayakta uyuyan avanak Türk’ün dünyadan haberi yok tabi…
Oysa içimizdeki “özel görevliler” ne projeler yapmışlar ne projeler var haberimiz yok.. biz anca birbirimizi yiyoruz… Alıntı