Değişen Dünya Ve Türk Dış Politikası

DEĞİŞEN DÜNYA VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

1.RUSYA FEDERASYONU
2.KAFKASYA

«   Kafkaslar Türkiye′nin uluslararası dış politikalarına etkisi yanında, bölgedeki Türk unsurlar nedeniyle ile iç politikasında da önemli rol oynamaktadır. Orta Asya′da bağımsızlıklarına kavuşan Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye′nin temasının sağlanmasında Kafkaslar adeta bir köprü vazifesi görmektedir.
«   Kafkasların bir barış kuşağı ve Rusya ile bir tampon bölge teşkil etmesi Türkiye için önemlidir. Gürcistan ile iyi ilişkiler kuran Türkiye, Ermenistan ile de ilişkilerini normalleştirmeye çalışmaktadır. Türkiye Azerbaycan′ın komşuları ile olan sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak için çaba harcamaktadır.
«   Kafkaslar, coğrafi yakınlık, ekonomik işbirliği imkanları ve doğal kaynakları nedeni ile Türkiye için önemli bir ilgi alanı durumundadır. Türkiye bölge ülkelerinin birbirleriyle ve uluslararası sistemle ekonomik ve siyasi yönden bağlarını artırmasına çalışmaktadır. Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı Türkiye′nin bölgedeki etkinliğini son yıllarda artıran bir başka gelişmedir.

3.ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ
Türkiye, SSCB′nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile Turgut Özal′ın dinamik dış politika yaklaşımı sonucunda siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdu. Ancak 1990′ların ikinci yarısından itibaren Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkiler yeterince güçlendirilememiştir.
 2000′lerden itibaren iç politikada istikrar sağlayan ve komşularıyla sorunlarını en aza indiren Türkiye, yeniden Orta Asya′ya olan ilgisini artırdı. Türkiye-Orta Asya ilişkileri tekrar güçlenme sürecine girdi. Orta Asya′da Türkiye′nin önceliği yeni devletlerin istikrar ve kalkınmasının sağlanmasıdır. TİKA bu bağlamda önemli bir misyon üstlenmiştir.
 Enerji ve ticaret yollarında etkili olmaya çalışan Türkiye, bugün bölge enerji kaynaklarını dünya pazarına güvenle ulaştırmak için bir alternatif olmaya çalışmaktadır. Son dönemde artan ziyaret trafiği ve bölgeye yönelik faaliyetler Türkiye Orta Asya ilişkilerinin gelişeceğine kanıt olarak gösterilebilir.

4.ORTA DOĞU
Türkiye, Osmanlı Devleti′nin yıkılarak Yeni Türk Devleti′nin kurulması sonrasında Orta Doğu′ya yönelik mesafeli bir yaklaşıma sahip olmuş, Batı′ya dönük bir devlet politikası geliştirmiştir. Orta Doğu ile olan ilişkiler 1980′li yıllarda dışarıya açılma çalışmalarıyla yeniden canlandırıldı.
Türkiye′nin Orta Doğu ülkeleri ile ilişkileri Körfez Krizi, PKK sorunu Filistin  İsrail anlaşmazlığı, su sorunu gibi ana başlıklar altında toplanabilir. Uzun yıllar gergin seyreden Türkiye-Suriye ilişkileri Hafız Esad′ın yerine geçen Beşşar Esad döneminde hızla gelişmiştir.Son dönemde ise bozulmuştur.
Türkiye′nin Irak′la olan ilişkilerinde 1990′da Irak′ın Kuveyt′i işgali belirleyici oldu. Türkiye, Körfez Krizi′nde sırasında ABD yanlısı bir politika sergiledi. ABD′nin 2003 yılında Irak′ın işgali, Irak konusunu Türkiye için daha da hassas bir hale getirmiştir.
Türkiye, İsrail-Arap anlaşmazlığında uzun yıllardır Arap tezlerini desteklemekte, ancak İsrail ile işbirliğini de sürdürmektedir. Türk hükümetleri Filistin sorununda arabulucu rolü üstlenmeye çalışmaktadır. Arap dünyası ile Türkiye′nin siyasi ilişkiler her geçen gün güçlenmekte, Türkiye′nin bölge ülkeleri ile ticaret hacmi hızla artmaktadır.

5.BALKANLAR
Doğu Blokunun dağılması süreci Balkanlar da yeniden şekillendirmiştir. Türkiye, tarihi ve kültürel bağları nedeniyle bu bölgeyi yakından izlemekte ve Balkan toplumlarının barış ve istikrar içinde yaşaması için bölgede aktif rol oynamaktadır. Türkiye Bosna Hersek, Kosova, Makedonya sorunlarının çözüme kavuşturulması sürecinde de aktif rol almıştır.
Türkiye, Bulgaristan′ın NATO üyeliğini desteklemekte ve iki ülke arasındaki ilişkilerin aynı ittifak içinde daha da üst seviyelere ulaşabileceğine inanmaktadır. Yunanistan ile olan ilişkilerin geliştirilmesi için de çaba harcanmaktadır.

6. KIZILAY’IN YURT DIŞI YARDIM FAALİYETLERİ
1868′de “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulan Kızılay, 1877′de “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti”, 1923′de “Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti”, 1935′te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947′de “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır.
Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu′nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insaniyetçilik, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir. Kızılay, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur.

Türk Kızılay’ının Bazı Yurt Dışı Yardım Faaliyetleri
Türk Kızılay’ı, ülke içindeki pek çok doğal afette aktif roller üstlendiği gibi, yurt dışında yaşanan savaş ya da doğal afetlerde sivil halkın göreceği zararları asgariye indirebilmek amacıyla da çalışmalar yapmıştır. Son yıllarda gerçekleştirilen bu faaliyetlerden bazıları şunlardır:

Pakistan:
29 Ekim 2008 tarihinde meydana gelen deprem üzerine bölgeye ulaşan Türk Kızılayı 120 ailenin barınabileceği 180 yaşam biriminden oluşan 10 oba kenti bölgeye gönderdi.

Gazze:
2009 yılı başında İsrail′in Gazze Şeridi′ne yönelik olarak gerçekleştirdiği hava saldırılarının ardından Gazze′ye ilaç ve gıda gibi insani yardım malzemesi ulaştırılmıştır.

Lübnan:
Temmuz 2006′da İsrail′in Lübnan′a yönelik hava saldırıları sonrasında Türk Kızılayı bölgeye 23 tır, 1 kargo uçağı ve 1 gemi dolusu insani yardım malzemesini 6 parti halinde bölgeye ulaştırmış, 5 milyon dolar değerindeki barınma, gıda ve sağlık malzemelerinden oluşan insani yardım ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır.
Ayrıca Lübnan′da savaştan dolayı okulların gördüğü büyük hasar sonucunda, binlerce okul çağındaki çocuk eğitime ara vermek zorunda kalmış, bu yönde hazırlanan proje kapsamında, Türk Kızılayı Lübnan′ın savaştan etkilenmiş farklı yerleşim merkezlerinde, 37 adet prefabrik okulun inşasını gerçekleştirmiştir.

Irak:
Irak′ta yaşanan savaş sonrasında bölge insanının yaralarını sarmak üzere çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Çad:
Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Çad, Türk Kızılayı′nın çalışmaları sonucunda uluslararası standartlarda bir eczaneye kavuşturuldu. Bağışlarla çalışan eczanede ücretsiz ilaç dağıtılmaktadır.

Endonezya:
Aralık 2004′te meydana gelen deprem ve arkasından oluşan tsunami, 13 ülkede 280.000 kişinin ölümüne yol açtı. Müdahale planları çerçevesinde yurt çapında bir yardım kampanyası başlatıldı. Türk Kızılayı Ekipleri, Endonezya, Tayland ve Sri Lanka′ya hareket etmiş, Açe′ye ulaşarak insani yardım operasyonu başlatmıştır.
Endonezya′da köylere temiz su sağlamak için çalışmalar yapılmıştır. Açe′de bulunan ve tsunamiden etkilenen Zeynel Abidin Hastanesi Pediatrik Yoğun Bakım ünitesi tekrar işler hale getirilmiştir.

7.TÜRK ORDUSU VE DÜNYA BARIŞI

Somali:
Somali′deki gruplar arasında yaşanan düşmanlığın durdurulması ve insani yardımlar için güvenli bir ortamın sağlanması amacıyla, BM′nin 19931994 tarihleri arasında gerçekleştirdiği operasyonlara 300 askerle katılan Türkiye, bir süre de barış gücünün komutanlığını yürüttü.

Arnavutluk:
BM′nin Arnavutluk′a yardımlarla ilgili kararı doğrultusunda İtalya liderliğindeki çokuluslu gücüne katılan TSK, bir deniz piyade taburuyla Nisan 1997′den itibaren yardım faaliyetlerinde bulundu. Türk birliği Arnavutluk′taki Türk vatandaşlarının tahliye edilmesinin ardından 1 Ağustos 1997′de Türkiye′ye döndü.

Bosna-Hersek:
Türkiye, Bosna-Hersek′te insani yardım harekatı için emniyetli bölgelerin korunması maksadıyla kurulan BM Koruma Kuvveti′nde (UNPROFOR) yer aldı. TSK 19931995 tarihleri arasında 1400 askerden oluşan bir alayla bölgede konuşlanırken, Dayton Anlaşması sonrasında barış gücünü takviye etti.

Kosova:
Türk Silahlı Kuvvetleri, Kosova′da silahlı çatışmalar karşısında NATO′nun 24 Mart 1999 tarihinde başlattığı hava harekatına 10 adet F16 uçağıyla destek verdi. Türkiye, Kosova krizine çözüm bulunması amacıyla oluşturulan 42 bin kişilik güce de bir mekanize piyade taburuyla katıldı.

Arnavutluk ve Makedonya:
Türkiye, Makedonya ve Arnavutluk′a yönelik mülteci akınlarının ardından, Arnavutluk′ta görevlendirilen AFOR′a 1999′da bir sahra hizmet bölüğüyle katıldı. TSK, Makedonya′daki çokuluslu tugaya Ağustos 2001 ′de bir bölük timiyle katıldı.

Afganistan:
Türkiye, ABD′deki terörist saldırılara karşı başlatılan “Sürekli Özgürlük” harekatına katıldı. Afganistan′da barışı sağlamak üzere oluşturulan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti′nde (İSAF) yer alan TSK, Haziran 2002′de ISAF′ın 2. dönem kuvvet komutanlığını devraldı.
Yaklaşık 1300 kişilik birliği Afganistan′a intikal ettiren TSK, Şubat 2003′e kadar Kabil ve çevresinde görev yaptı. Eğitim, sağlık, şehir suyunun iyileştirilmesi, idari yönetimin desteklenmesi ve altyapı konularında birçok projeye imza attı. Afgan Milli Muhafız Taburu′na eğitim veren TSK, Afgan bakan ve üst düzey devlet personelinin korumasını yapacak 794 korumanın eğitimini başarıyla gerçekleştirdi.

www.tarihtendersler.com