D.ASYA VE AFRİKA’NIN KURTULUŞU
1.GÜNEY ASYA’DAKİ GELİŞMELER
Sömürgeciliğin Sonu ve Ulus Devletlerin Ortaya Çıkışı
II. Dünya Savaşı′ndan sonra, değişen güç dengelerine bağlı olarak sömürgelerde de önemli gelişmeler meydana geldi. Sömürge imparatorlukları yıkılmaya ve yeni devletler kurulmaya başladı. Kurulan yeni devletlerin sayısı, 1945 yılına kadar var olan devletlerin sayısını geçti.
Bu gelişmede etkili olan faktörler şunlardır:
♦ sömürgeci güçlerin savaş sırasında yıpranarak eski güçlerini kaybetmeleri,
♦ sömürge bölgelerinde ulusçuluk (bağımsızlık) hareketlerinin hızla güçlenmesi
Hindistan ve Pakistan′ın Bağımsızlık Süreciİngiltere XIX. yüzyılda sömürgesi haline getirdiği Hindistan′a I. Dünya Savaşı′ndan sonra kısmi özerklik tanımış, fakat Hindistan′da başlayan bağımsızlık mücadelesini geriletememiştir. Hindistan Yarımadası′nda, sömürgeci İngiltere′nin egemenliğine karşı ilk hareketler, İngiltere′de okuyan Hint aydınlan tarafından başlatıldı. Hindistan′ın kurtuluşunu sağlama çalışmaları, 1917′den itibaren Gandi ile birlikte daha da güçlendi.
Gandi, bağımsızlık mücadelesini sivil itaatsizlik olarak bilinen protesto yöntemleriyle yürüttü. İngilizler, tarafından defalarca hapsedildi. İngiltere, 1935 yılında Hindistan′da yeni bir anayasa hazırlayarak eyaletlerdeki yönetim yetkilerini Hintli yöneticilere bırakmak durumunda kaldı. 30 milyon kadar Hintliye seçim hakkı tanındı.
İngiltere, Hindistan′daki bağımsızlık hareketlerini yıllarca oyaladı ve II. Dünya Savaşı′nda Hintlilerden asker olarak yararlandı. 1945′te bir anayasa yapılmasını, Kurucu Meclis kurulmasını ve Nehru başkanlığında geçici hükümet kurulmasını kabul etti. 1946′da, Hint Yarımadası′nda Hindistan ve Pakistan adlarıyla iki bağımsız dominyon kurulmasını kararlaştırdı. İngiliz Parlamentosu, hükümetin bu kararını 18 Temmuz 1947′de onaylayarak yürürlüğe koydu.
İngiltere, 15 Ağustos 1947′de Hint Yarımadası′nın bütününden çekildi. Hindistan bağımsızlığını kazandı ve İngiliz Uluslar Topluluğu′nun bir üyesi oldu.
Hint Müslümanları Pakistan′ı Kuruyor…
« Hintlilerden ayrı bir devlet kurmak isteyen Hindistan Müslümanları da 23 Mart 1940′da Lahor′da Hindulardan ayrı bağımsız bir Pakistan Devleti kurulmasını kararlaştırdı. Hareketin önderliğini Muhammed Ali Cinnah yapmaktaydı.
« İngilizler, Ağustos 1947′de Hint Yarımadası′nın kuzeyinden askerlerini çekti. Hindistan′ın Müslüman çoğunluğa sahip bölgeleri, Pakistan adıyla bağımsız bir devlet oldu. Ancak bu devlet, Kuzey Hindistan′ın doğu ve batısında, birbirlerinden çok uzakta bulunan iki bölümün birleşmesinden meydana geliyordu. (Pakistan′ın bu durumu 1971 yılına kadar sürdü. Bu tarihte, Pakistan ile Bangladeş olmak üzere iki bağımsız devlete ayrıldı.)
Seylan ve Birmanya:
Seylan′a İngilizler tarafından 1931 ′de bir anayasa ve genel seçim hakkı verildi. 1947′de bağımsızlığı tanındı. Seylan, 1956′da İngiliz Uluslar Topluluğu′na üye bir cumhuriyet haline geldi.
Birmanya 4 Ocak 1948′de yürürlüğe giren bir anlaşmayla bağımsız bir devlet haline geldi.
Malezya ve Endonezya:Ağustos 1957′de Malezya bağımsız bir devlet oldu ve İngiliz Uluslar Topluluğu′na alındı.
Mart 1942′ye kadar Hollanda sömürgesi olan Endonezya kısa bir Japon işgalin ardından 17 Ağustos 1945′te bağımsızlığını ilan etti.
ORTA DOĞU′DAKİ GELİŞMELER
© Dünya Savaşı′na kadar Osmanlı egemenliği altında bulunan Orta Doğu ülkeleri bu dönemde İngiltere ve Fransa′nın eline geçmişti. XX. yüzyılın başlarından! itibaren gelişen ulusçuluk hareketlerinin de etkisiyle 2. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında bölgede pek çok bağımsız devlet kurulmuş ve sömürgecilerin bölgedeki egemenliği sona ermiştir.
2.AFRİKA’DAKİ GELİŞMLER
Afrika′nın kuzeyini I. Dünya Savaşı′nda Osmanlı Devleti′nde alan Fransa, İngiltere ve İtalya ilk dönemlerden itibaren yerli halkın şiddetli tepkisiyle karşılaşmıştı. Bölgede hızla gelişen ulusçuluk hareketleri bağımsız devletlerin kurulmasına yol açtı.
Tunus:
Kuzey Afrika′da bağımsızlık hareketlerinin ilk başladığı yerlerden birisidir. Bağımsızlık hareketleri 1881 yılından beri bölgede sömürgeci durumunda bulunan Fransa′ya karşı 1932 yılında Habib Burgiba tarafından başlatılmıştır. Fransa, 1956′da Tunus′u bağımsız bir devlet olarak tanımak zorunda kaldı.
Fas:
Fas′ta, bağımsızlık mücadelesi 1910′da başlamıştır. Ulusçuluk hareketleri Fransa ve İspanya′ya karşı sürdürülen girişimleri güçlendirdi. Fransa ve İspanya 1956′da Fas′ın bağımsızlığını tanıyarak ülkeden çekilmeye karar verdi.
Cezayir:
Fransa′nın 1833′te işgal ettiği Cezayir′de II. Dünya Savaşı döneminde 1 milyon Fransız yaşamaktaydı.
Fransa II. Dünya Savaşı′nda zor duruma düşünce Cezayirli milliyetçiler bağımsız bir devlet kurmak için harekete geçti. 1958′de Mısır′da Geçici Cezayir Hükümeti kuruldu.
1962′de Fransa ile sürgündeki Cezayir Hükümeti arasında Evian Sözleşmesi yapılarak Cezayirlilere kendi geleceklerini tayin hakkı verildi. Cezayir, 3 Temmuz 1962′de bağımsızlığı ilan etti.
II. Dünya Savaşı sırasında, General De Gaulle Fransa′yı Alman işgalinden kurtarmak için İngiltere′den Cezayir′e gitmiş ve işgale karşı verdiği mücadeleyi bir süre buradan yürütmüştü.
Libya:
1949 yılında Birleşmiş Milletlerin aldığı bir kararla başlayan sürecin sonunda Ocak 1952′de bağımsız bir devlet haline geldi. 1969 yılında ülkede cumhuriyet ilan edildi.
Afrika′daki Diğer Bağımsızlık Hareketleri
Afrika, İngiltere ile Fransa başta olmak üzere Belçika, İspanya, Portekiz gibi sömürgeci devletlerin egemenliğinde idi. Afrika′nın kuzeyi dışındaki bağımsızlık kazanımları diğer sömürgelerden daha geç tarihlerde gerçekleşmiştir. Bu gecikmenin temel nedeni, sömürgeci devletlerin izlediği katı yönetim ve bölgenin kalkınmasına olanak tanımamalarıdır.
II. Dünya Savaşı′ndan sonra Afrika′nın siyasi haritası değişmeye ve kıtada Sudan, Gana, Somali, Gine ve Nijer gibi bağımsız devletler kurulmaya başlandı. İngiliz ve Fransız egemenliği altında bulunan birçok sömürge bağımsızlığına kavuştu.
AFRİKA BİRLİĞİ
1955 Bandung Konferansından sonraki altı yıllık devrede, Afrika′da büyük gelişmeler oldu. Fransa ile bağlarını koparıp ilk bağımsızlığını ilan eden sömürge, 1958′de Gine oldu. Diğer Fransız sömürgeleri Gine′yi takip etti. Bu gelişmeler Afrika′daki İngiliz sömürgelerinin bağımsızlık hareketini de hızlandırdı.
Bandung Konferansı sırasında Afrika′da ancak beş bağımsız devlet varken, 1963′te Afrika Birliği Teşkilatı kurulurken 31 bağımsız devlet bulunuyordu. Kıtada yeni bir sömürgeleştirme sürecinin
yaşanmasından endişe eden Afrika ülkeleri güç birliği yapılması gerektiği düşüncesine vardı. Afrika Birliği böyle bir düşünceden doğmuştur.
31 Afrika ülkesinin devlet başkanı Mayıs 1963′de Afrika′nın en eski bağımsız ülkesi Habeşistan′ın başkenti Addis Ababa′da toplanarak Afrika Birliği Teşkilatı′nı kurdu.
Afrika Birliği Teşkilatı′nın Amacı Nedir?
Afrika Birliği Teşkilatı, Afrika ülkeleri arasında çıkacak anlaşmazlıkları büyük devletlerin müdahalesine imkan vermeyecek şekilde ve büyük devletleri Afrika kıtasından uzak tutarak çözümlemeyi amaçlamıştır.
Afrika Birliği Teşkilatı, Afrika kıtasını bloklar arası çekişmelerin uzağında tutmak için çaba harcarken, Bağlantısızlar harekelinin önemli bir unsuru haline geldi.
Haziran 1977′de Cibuti Cumhuriyeti′nin kurulmasıyla Afrika′da bağımsızlığına kavuşmayan ülke kalmamıştır. Ancak Batılı şirketler halen birçok ülkede yeraltı kaynaklarının ve diğer gelirlerin hakimiyetini ellerinde tutmaktadır.